Dibek adı verilen el değirmeni ile tamamen doğal yollar kullanılarak dövülen ve orta kavrulmuş kahve çekirdekleri ile yapılmakta olan bu kahve Türk kahvesinden sonra ülkemizde en çok tercih edilen kahve türüdür. Görünüşte Türk kahvesi ile arasında herhangi bir fark olmasa da hazırlanış bakımından büyük farklılıklar içermektedir.
Aslında hazırlanış aşamasında dibek ile dövülmesinin yanı sıra kahve çekirdeklerinin arasına katılan mercan köşkü de bir farklılık kriteri olarak gösterilebilir.
Dibek Kahvesinin Özellikleri ve Tarihi
Dibek kahvesinin yapılış aşamasında öğütme aşaması tamamen insan gücü ile yapıldığı için makinalardaki performansı beklememek gerekiyor. Bu sebeple ortaya çıkan öğütülmüş kahve pek homojen olmayabilir. Bu sebeple dibek kahvesinden diğer kahvelerdeki gibi basit bir kıvam beklemek mümkün olmuyor. Bu kahveyi içenler bilir, son yudumu aldığınızda ağzınıza gelen kahve parçacıklarını dişlerinizle çıtır çıtır yemek çok zevklidir. Dibek kahvesinin nasıl ortaya çıktığına bakmak gerekirse; tarihi 1800’lü yıllara dayanmaktadır. Osmanlı’da tüfek ustası olan Selim’in 1827 yılında kahve değirmenini bulması ile sona eriyor. Bu kahve değirmeni sayesinde dibek artık kullanılmıyor. Bunun sebebi ise dibekle kahve öğütmenin zorluğudur.
Dibek kahvesi yaparken doğru kıvamı yakalamak kahvenin kavrulma aşamasından geçmektedir. Kahve çekirdeklerini yavaş yavaş, acele etmeden kavurduğunuzda kahve yanmamış olacaktır. Bu sayede yapılan kahve içilirken ağızda yanık tadı bırakmayacak ve mükemmel dibek kahvesi zevki yaşanacaktır. Unutmadan şunu da söylemeliyiz; bu kahvenin hazırlanış süreci diğerlerinden farklı olarak kahve öğütüldüğünde 2 gün kadar dinlenmeye bırakılması gerekiyor.