Espresso dan biraz daha yumuşak, filtre kahveden biraz daha sert tadı ile yine kahveseverlerin gözdelerinden. Kahve tutkunları tarafından yaz aylarında soğuk olarak da tercih edilebiliyor.
Görüntü olarak filtre kahveye çok benzemekle birlikte, tat olarak da hazırlanışı itibariyle de birbirlerinden oldukça farklıdırlar. Americano, 60 ml sıcak suyun üzerine bir shot espressonun eklenmesi ile hazırlanıyor ve su miktarı arttırılıp azaltılarak sertlik derecesi damak tadına göre ayarlanabiliyor. Yani bir nevi espressoyu sıcak su ile hafifletiyorsunuz. Demli çaya su eklemek gibi düşünebilirsiniz. Filtre kahve ise, french press ile veya kağıt filtre ile süzülerek hazırlandığı için kafein oranı Americanoya göre daha fazla olan başka bir kahve çeşidi. Makinede filtre kahve hazırlaması kolaydır, cafelerde yoğunluğa göre saat başı bir defa hazırlanıp, sıcak muhafaza edilerek servis edilebilir bir kahvedir. Oysa Americano emek ister, kişiye özel hazırlanması gereklidir. Çünkü içeriğindeki espresso, bekledikçe aromasını ve tadını kaybeder. Bu yüzden her yeni sipariş için baristanın espressoyu taze taze hazırlaması gerekir. Americano bu açıdan kendini özel hissetmek isteyenlerin kahvesi diyebiliriz belki de. Ancak gerçekten iyi bir americano içmek istiyorsanız, siparişinizi vermeden evvel kahve çekirdeklerinin taze kavrulmuş olup olmadığını sormalısınız. Çekirdeklerin taze kavrulmuş olması o kadar önemli bir fark yaratıyor ki, sallama çay ile demleme çay arasındaki fark gibi diyebiliriz. Bu yüzden damak tadınıza önem veriyorsanız, kahvenin kalitesi, çekirdeklerinin taze kavrulmuş olmasından geçiyor, aklınızda bulunsun.