Günlük hayatta kafeye gidip oturduğunuzda siparişiniz sonrasında size getirilen filtre kahvenin press demleme metodu ile hazırlandığını görürsünüz. Bu yöntem diğer yöntemlere nazaran biraz daha işlevsel ve hızlıdır.
İlk olarak 1929’lu yıllarda kullanılmaya başlanmış olan bu yöntem Attilio Calimani tarafından ortaya çıkarılmıştır. Tasarım olarak yıllardır sürekli değişiklik gösterse de kalitesinden hiçbir şey kaybetmemiştir.
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte kahve demleme metotları artış gösterirken bu işlev için kullanılan malzemeler de gelişim gösterdi. Örneğin ilk zamanlarda kullanılan French Press yöntemi tamamen unutularak yerini American Press yöntemine bıraktı.
French Press ve American Press Arasındaki Farklar
Her iki yöntem de fazlasıyla işlevsel olsa da kullanılabilirlik bakımından American Press, French Press’e göre daha pratik ve güçlüdür.
- American Press, French Press’in basınç kuvvetine göre daha yüksek miktarda basınç uygulamaktadır.
- French Press yöntemi ile demleme işlemi yapınca gövde kısmına bakıldığında çamur gibi gözükür. American Press yönteminde aynı işlemde karşımıza daha pürüzsüz ve düzgün bir yüzey çıkar.
- American Press, French Press’e nazaran basınç uygulandığında demini daha iyi bırakmasını sağlar.
- French Press ile demleme sürecinde kahvenin tadında değişmeler olurken American Press yönteminde tat konusunda herhangi bir sorun yaşanmaz, tam aksine aromayı kahveye daha iyi iletir.
- İki press yöntemi görüntü olarak kıyaslandığında American Press bir adım daha ön plana çıkmayı hak etmektedir.
Maddelere tek tek bakıldığında, her iki seçenek arasında tercih zorunluluğunuz olduğu durumda tercihinizi American Press’ten yana kullanmanızı öneriyoruz.