Red Eye > Black Eye > Dead Eye
Adını, yoğun iş trafiğinde uykusuz kalan insanlarının kırmızı yorgun gözlerinden alan Red Eye, filtre kahve ile bir shot espresso’nun birleşimi şeklinde hazırlanıyor. Yani uykuyu savuşturup, sabahlayarak işlerini yetiştirmek isteyenler için birebir. Sabahlamak zorunda olanların kadim dostudur. Espresso kadar koyu fakat içimi daha rahat ve daha fazla miktarda kahve imkanı sunar. Espresso iki yudumda bitiyor tadına varamıyorum diyenler çok seviyor bu kahveyi. Maalesef ki bu güzelim kahvenin, bir de kahveyle alakası olmayan, alkollü bir kokteyl adaşı da var.
Diğer kahvelere nazaran, biraz sert bir tadı var, her cafede bulunmuyor, ama buna rağmen müptelası da çok. Tabii Red Eye beni kesmez, hiç de sert değil diyenleri de düşünüp, bunun iki shot espresso ile hazırlanan versiyonunu da yapmışlar. Onun adı da “Black Eye” yani kara göz. Daha da yetmez benim 72 saat uykuya meydan okumam lazım diyorsanız, 3 shot içeren haline de “Dead Eye” veya “Green Eye” deniliyor. Eğer kalp çarpıntınız varsa veya gerçekten güzel, derin bir uyku çekmek istiyorsanız akşam vakti bu kahvelerden uzak durmanızı öneririm. Çünkü denedik, Black Eye gerçekten uyutmuyor. Sonra cesaret edip Dead Eye deneyemedim açıkçası, itiraf edeyim. Ancak akşam geç yatıp, ertesi gün önemli bir toplantınız varsa, gerçekten bu kahveler çok başarılı!